-
1 تبرم
Iتَبَرَّمَ1. dırdırlanmakAnlamı: dırdır etmek2. dırlanmakAnlamı: herkesei tedirgin edecek, bezdirecek biçimde söylemek3. sızıldanmakAnlamı: sızlanmak, yakınmak4. mızmızlanmakAnlamı: mızmızlık etmekIIتَبَرُّم1. kanıksamakAnlamı: bıkkınlık getirmek2. pofurdamak3. kızgınlıkAnlamı: öfkeli olma durumu4. sabırsızlıkAnlamı: sabır göstermeme5. sızıltıAnlamı: sızlanma, yakınma, şikayet6. yakınmaAnlamı: şikâyet7. zevksizlikAnlamı: zevksiz olma durumu8. bıkkınlıkAnlamı: çok bıkmış olma durumu9. gazapAnlamı: öfke, kızgınlık, hiddet10. içerlemekAnlamı: öfkelenmek, kızmak11. hiddetAnlamı: öfke, kızgınlık12. hışımAnlamı: kızgınlık, öfke13. dırıltıAnlamı: bezdirici bir biçimde söylenme14. bezginlikAnlamı: usanç, yorgunluk15. sıkılmakAnlamı: can sıkıntısı duymak16. usançAnlamı: usanma duygusu17. hırsAnlamı: öfke, kızgınlık18. dargınlıkAnlamı: dargın olma durumu -
2 تظلم
Iتَظَلَّمَ1. dırdırlanmakAnlamı: dırdır etmek2. dırlanmakAnlamı: herkesei tedirgin edecek, bezdirecek biçimde söylemekIIتَظَلُّم1. dırdır2. yakınmaAnlamı: şikâyet3. sızıltıAnlamı: sızlanma, yakınma, şikayet4. dırıltıAnlamı: bezdirici bir biçimde söylenme5. şikâyetAnlamı: sızlanma, yakınma -
3 شكاية
شِكَايَة1. dırdır2. yakınmaAnlamı: şikâyet3. sızıltıAnlamı: sızlanma, yakınma, şikayet4. dırıltıAnlamı: bezdirici bir biçimde söylenme5. şikâyetAnlamı: sızlanma, yakınma -
4 شكوة
شَكْوَة1. dırdır2. sızıltıAnlamı: sızlanma, yakınma, şikayet3. yakınmaAnlamı: şikâyet4. mızmızlanmakAnlamı: mızmızlık etmek5. dırıltıAnlamı: bezdirici bir biçimde söylenme6. şikâyetAnlamı: sızlanma, yakınma -
5 شكوى
شَكْوَى1. dırdır2. sızıltıAnlamı: sızlanma, yakınma, şikayet3. yakınmaAnlamı: şikâyet4. dırıltıAnlamı: bezdirici bir biçimde söylenme5. şikâyetAnlamı: sızlanma, yakınma
См. также в других словарях:
dırıltı — is. 1) Bezdirici bir biçimde söylenme, dırdır Başın dinç gönlün rahat. Karı dırıltısı, çocuk gürültüsü yok. N. Cumalı 2) Çekişme, atışma Her gün ana oğul arasında dırıltı eksik değildi. H. R. Gürpınar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller dırıltı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
